‘Güvenlik ve Savunmada Tedarik Zinciri’ paneli gerçekleştirildi

23 Mayıs’a kadar sürecek SEDEC 2024 kapsamındaki panelde konuşan Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Nuh Yılmaz, Aselsan’da 99 faaliyet alanı olduğunu söyledi.

Son 5 senede 800 ürünü millileştirdik

Nuh Yılmaz, “Aselsan’la çalışmak isteyen firmaların bu 99 faaliyet alanından hangisiyle ilgili bir yetkinliği varsa bu alanda belli aşamalardan ve tetkiklerden geçerek bünyemize katılıyorlar. Bu tetkikler de öyle kolay olmuyor. Bir boya alanında çalışacaksanız, boya ilgili uluslararası kabul görmüş bazı altyapılara, sistemlere sahip olmanız ve bununla alakalı birtakım eğitimleri, sertifikaları da tamamlamış olmanız gerekiyor.” diye konuştu.

Son 5 senede 800’e yakın ürünü millileştirdiklerinin altını çizen Yılmaz, “Biz bunları bir övgü vesilesi olarak anlatıyoruz. Örneğin mutfaklarda kapakların kapanmasında kullanılan şok izolatörleri var. Bu bizim uzaktan komutalı silah sistemlerinde geri tepmeleri engellemek için kullanılan son derece teknolojik bir şey aynı zamanda. Biz bir firmayı şok izolatörü yapar hale getirdik. Ürünlerini uluslararası pazara satıyor.” ifadelerini kullandı.

Bazı ürünler Çin’de aranırken Anadolu’da bulunuyor

Havelsan Genel Müdür Yardımcısı Semih Demirtoka, tedarik zincirinin öneminden bahsederek, şunları kaydetti:

“İran’da helikopter kazası yaşandı. Düşme nedenlerinden biri de helikopterin eski olması ve ambargo gibi gerekçeler olduğu söyleniyor. Tedarik zincirinin önemi burada ortaya çıkıyor. Bir bileşenin zamanında gelmemesi gibi sorunlar tabii ki o ürünleri etkileyecektir.” Savunma sanayisinin çok ciddi bir sektör olduğunun altını çizen Demirtoka, bazı ürünleri Çin’de ararken Anadolu’da bulduklarını ve o firmalara destek verdiklerini söyledi.

“Roketsan milli kaynak kullanımında yüzde 80’i yakaladı”

Roketsan Genel Müdür Yardımcısı Halid Bulut, binlerce alt yükleniciyle çalıştıklarını ve son zamanlarda ürün tedariği alanına kafa yorduklarını belirterek, ‘Stratejik Tedarikçi Yönetimi‘ adını verdikleri bir inisiyatif başlattıklarını anlattı.

Bulut, öz sermaye yeterliliği ne kadar yüksekse şirketlerin daha rahat riskler alabildiğini gördüklerini belirterek, “Stratejik Tedarikçi Yönetimi inisiyatifiyle biz 3 şey istedik. Bir, benim teknolojik gelişmelerime yakın bir alt yüklenici portföyü oluşturmam ve onları eğitmem lazım. İki, benim finansal yeterliliğime yakın bir alt yüklenici portföy oluşturmam lazım ve onları eğitmem, geliştirmem, finansın veya kaynağın doğru kullanımını aktarmam lazım. Üçüncüsü de dijital dönüşümdeki yeterliliğimi onlara da aktarmam lazım.” değerlendirmesinde bulundu. Roketsan olarak milli kaynak kullanımında yüzde 80’ler seviyesini yakaladıklarının altını çizen Bulut, bu oranın daha da artacağını vurguladı.

“Teknolojik derinlik başarıya giden yolun anahtarıdır”

TEI Finans ve Tedarik Genel Müdür Yardımcısı Emre Saylan da tedarikçilerinin de artık teknoloji hızına ve gelişimine uyum sağlamasının vazgeçilmez olduğunu aktardı. Havacılık sektörünün salgın döneminde tedarik zincirinin önemini gördüğüne dikkati çeken Saylan, “Bu yüzden de biz de artık diyoruz ki tedarik zinciri havacılığın omurgasıysa teknolojik derinlik de bu işte başarıya giden yolda anahtar rolünü üstleniyor.” diye konuştu. Saylan, teknolojik gelişmede idari gelişmelerin atlandığını belirterek, bunun da tedarikçilerinin bir sonraki nesle aktarılmasında ve sürdürülebilir kılınmasında önem arz ettiğini ifade etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x