Demir ve demir dışı metaller sektörü ihracatta el yükseltti

“`html

Türkiye’de Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatında Umut Dolu Beklentiler

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, ülkedeki savaşların sona ermesinin ardından alınacak önlemlerin, özellikle Çin’e yönelik olarak, Türkiye’nin uluslararası arenada yeniden yükselişe geçmesine yardımcı olacağına dikkat çekti. 2023 yılında 12,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektörün, bu yıl 14 milyar dolara ulaşma potansiyeli olduğuna vurgu yaptı.

Demir ve demir dışı metaller sektörünün 2024 yılı için öngörülerini paylaşan Tecdelioğlu, 2022’de 14,4 milyar dolar olan ihracat rakamının 2023 ve 2024’te 12,5 milyar dolar seviyesine düştüğünü belirtti. Sektörün, Türkiye’nin kuzey ve güney tarafındaki iç savaşların yanı sıra seçim yılı olmasının etkisiyle zor bir dönemden geçtiğini ifade eden Tecdelioğlu, “Enflasyon ile paralel yürümeyen kur politikası ve yüksek faiz oranları, rekabet gücümüzü düşürdü. Ancak buna rağmen ihracatımızı aynı seviyede tutmayı başardık. İhracatta artış olmamasına rağmen, 2024’ü başarılı bir yıl olarak değerlendirmekteyiz.” dedi.

Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü

REGİYONDAKİ NORMALE DÖNÜŞ VE ÇİN’E KARŞI STRATEJİLER BÜYÜK FIRSATLAR SUNUYOR

Suriye’deki savaşın sonlanması ve ABD’deki Trump yönetiminin, Çin’e yönelik uygulayacağı kısıtlamalarla birlikte Türkiye’nin bu durumu avantaja çevirmeye başladığını dile getiren Tecdelioğlu, 2025 yılına daha umut dolu baktıklarını kaydetti. Tecdelioğlu, “Suriye’deki normalleşmenin ardından İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya savaşlarının da sona ereceği beklentisi artmakta. Bu durum, Türkiye için önemli fırsatlar sunuyor. Sadece Rusya bölgesinde 10 milyar dolarlık bir pazar kaybı yaşadık; Suriye’de de kayıplarımız olduğunu düşünüyoruz. Bu alanda, altyapı ve müteahhitlik hizmetlerinde en az 10 milyar dolarlık ek bir pazar yakalayabileceğimizi öngörüyoruz.” dedi.

ABD’nin politikaları ışığında Türkiye’nin, Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinden gelen tehdide karşı avantajlar sağlayabileceğini belirten Tecdelioğlu, “Türkiye, otomotivden elektroniğe kadar pek çok alanda küresel bir tedarikçi olma yolunda ilerlemektedir. Türkiye’nin güvenilir bir tedarik zinciri ülkesi statüsünü koruması hayati önem taşıyor.” ifadesini kullandı.

52 ETKİNLİKLE 14 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFİ

Sektörün 2025 yılında çift haneli büyüme hedeflediğine dikkat çeken Tecdelioğlu, “Amacımız, 2025’te 14 milyar dolarlık ihracata ulaşmaktır. Yeni pazarlar bulmak için uluslararası fuarlara katılımlarımızı artıracağız ve 52 etkinlikle bu hedefe ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

2025 yılındaki ekonomik politikaların, bir önceki yıl ile benzer olacağını belirten Tecdelioğlu, Eximbank ve diğer bankaların ihracatçılar için önemli rol oynadığını vurguladı. Ayrıca, Türk Ticaret Bankası’nın ihracatçılara yönelik desteklerinin de önemine değinerek, bu süreçte hem Eximbank’tan hem de diğer bankalardan destek beklediklerini ifade etti.

Çinli firmaların Türkiye’ye olan ilgisinin arttığına dikkat çeken Tecdelioğlu, “Çinli firmalar, alüminyum sektöründe Türkiye’de yatırımlar yapmak istiyorlar. Koruma duvarlarının yükselmesi, Türkiye’yi önemli bir seçenek haline getiriyor.” dedi.

SEKTÖRLER ARASINDAKİ FARKLILIKLAR: İYİ GİDENLER VE KAYBEDENLER

Tecdelioğlu, demir ve demir dışı metallerin alt sektörlerinde bakır, alüminyum ve hırdavatta bariz başarılar kaydettiklerini ifade etti. Bakırda miktar açısından yüzde 4,79, değer bakımından ise yüzde 7,84’lük bir artış yaşandığını belirtti. Alüminyumda da benzer şekilde miktar ve değer artışı gözlemlendiğini vurguladı.

Buna karşın döküm, ev eşyaları ve armatür sektörlerinde ihracatın 2024 yılına göre gerilediğini ifade eden Tecdelioğlu, bu sektörlerin rekabet gücünün azalmaya başladığını kaydedip, gelecekte bu durumda iyileştirmeler yapılması gerektiğini söyledi.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir